Yaşamı

  Temuçin Aygen, Türkiye'de mağaracılık spor ve araştırmalarını ekip çalışması olarak başlatan kişidir. Türkiye’de ilk mağara araştırma derneği kendisinin başkanlığında kurulmuş ve birçok gence mağaracılık sporunu sevdirerek örnek bir araştırmacı olmuştur.

1921 yılında İstanbul’da doğan ve 1938 yılında Boğaziçi lisesi'ni bitiren Dr. Aygen, 1945 yılında İsviçre’de Cenevre üniversitesi Jeoloji ve Mineraloji Bölümünden mezun olmuştur. 1947 yılında yurda dönen Aygen, 1950 yılına kadar İstanbul Üniversitesi Jeoloji Bölümünde fahri asistan olarak çalışarak, 1951 yılında İstanbul Üniversitesi'nden Ord. Prof. Hamit Nafiz Pamir nezdinde "Balya Bölgesi'nin Jeolojik İncelenmesi" konulu doktora teziyle doktor unvanını almıştır.

1950–1951 yılları arasında MTA’da saha jeologu olarak çalışmalarına devam etmiştir. 1952 yıllından itibaren İller Bankası'nın su mühendisliği bölümünde uzman olarak çalışmaya başlamıştır. Bu birimde çalışmalarını sürdürürken; Anadolu’daki Antakya, Konya, Muğla gibi çeşitli illerde karstik alanlardan su temin edilmesi ve hidroelektrik santrallerin verimliği üzerinde çalışmalarda bulunmuştur. Bu çalışmalarında, su karstik alanlardan temin edildiğinden ilk mağaracılık tecrübelerini yaşamaya başlamıştır.

1958 yıllında hidroelektrik santraller ve hidrojeoloji üzerine incelemelerde bulunmak üzere iki aylığına gittiği Fransa ve İsviçre’de mağaracılık bilimiyle yakından ilgilenmiş ve buradaki speoloji kulüpleriyle temasa geçmiştir. Bu kulüplerden Paris speoloji kulübü’nden araştırmacılar, ileride Aygen’in davetiyle Türkiye mağaraları'nı araştırmaya gelerek birçok mağarayı keşfetmiş ve haritalamışlardır.

Yurda döndükten sonra devlet su işleri’nde çalışmaya başlayan Aygen 1959 yılında "Mağaralar ve Yeraltı Irmakları" isimli ilk kitabını yayınlamıştır. Bu kitabında mağaracılığın tarihçesi, mağaracılık sporu, mağaraların oluşumu, mağara canlıları, dünyadaki büyük mağaralar ve Türkiye’de mağaralarda yaşadığı tecrübeler hakkında birçok batı Avrupa ülkesi'nde yayınlamış olan kitapları ve raporları kaynak göstererek detaylı bilgiler vermiştir. Üzerinden yaklaşık olarak kırk sene geçmesine rağmen mağaralar ve mağaracılık konusunda yayınlanmış bu kadar kapsamlı başka bir Türkçe kaynak yoktur.

1964 yılında Ankara’da Türkiye'deki ilk mağara araştırma derneği'ni kurarak, mağara araştırmalarının daha organize ve düzenli hale gelmesini sağlayan Aygen, 1966 yılında batı Avrupalı ülkelere "dünyanın en büyük yeraltı kaynağını gelin ve araştırın" çağırısında bulunarak Avrupalı speologları Türkiye’ye davet eder. Bu çağrı adresini bulur ve Avrupa’dan speologlar Türkiye’nin mağaraları'nı araştırmaya gelirler ve Paris speoloji kulübü'nün başkanlığı'nı yapmış olan Claude Chabert bir yazısında "Türkiye’de 1965–1971 yılları arasındaki mağara araştırmalarını Temuçin Aygen’in keşifleri sayesinde olduğunu ve ona karşı kendilerini çok borçlu hissetiklerini" belirtir. 1965 yılından itibaren Paris speoloji kulübü’nden araştırmacılarla birlikte Toroslar'da birçok mağara keşfedilip araştırılmaya başlanır. Bu araştırılan mağaralarından bazılarını örnek vermek gerekirse; dünyanın en büyük pınarlarından biri olarak kabul edilen dumanlı mağarası, Antalya’da harika oluşumlara sahip Altınbeşik düden suyu mağarası bunlarından birkaçıdır. Bu mağaraların ayrıntılı olarak haritaları araştırmacılar tarafından yayınlanmıştır.

1963–1968 yılları arasında da DSİ Genel Müdürlüğü ve özel sektörde içme ve sulama suyu, hidroelektrik santral ve baraj projelerinde müşavir ve uzman jeolog olarak, 1968–1977 yılları arasında İller Bankası Genel Müdürlüğü'nde Jeoloji Fen Heyeti Müdürlüğü yapmıştır.

1975 yılın'da Temuçin Aygen Toroslar bölgesi’ndeki mağara araştırmalarını batı Karadeniz’e kaydırmış ve Avrupalı araştırmacılarla birlikte birçok mağara keşfetmiştir. Bu araştırmalardan önce 1952 yılında İsveçli biospeolog kunt Lindbergh Zonguldak’ta Ilıksa Mağarasını keşfetmiş, 1971 yılında ispanya Barselona speoloji kulübü’nden gelen bir grup Çayır Köy Mağarası'nı ve Ilıksa Mağarası’nın geri kalan kısmını keşfetmiştir. 1975 yıllında Aygen İngiliz araştırmacılarla birlikte, Kızılelma, Cumayanı ve Gökgöl Mağaralarını gün ışığına çıkarmıştır.

1984 yılında Toroslar ve batı Karadeniz’deki mağaraların güzelliklerini; fotoğraflar, haritalar ve yazılarla ortaya koyan ikinci kitabı "Türkiye’nin Mağaraları" nı yayımlamıştır. Bu kitap Türkiye’nin mağaralarını dünyaya tanıtması açısından son derece önemlidir.

1988 yılında üçüncü kitabı olan "Türkiye’nin Bilinmeyen Doğal ve Arkeolojik Değerleri" ni yayımlamıştır. Bu kitabında, Kars’tan Antalya’ya, Konya’dan Van’a, Bolu’dan Mersin'e Türkiye’deki pek çok doğal ve arkeolojik zenginliğini gözler önüne sermiştir. Zaten kitabın önsözünde amacının Türkiye’nin bilinmeyen güzelliklerini insanların dikkatine çekmek olduğunu yazar. Kitaptaki fotoğrafların bazılarının Ara Güler'e ait olması kitaba ayrı bir renk katmıştır.

Mağara bilim'ini yani speleoloji'yi ülkemize ilk kez Dr. Aygen tanıştırmıştır. 1964 yılında «Türkiye Mağara Araştırma, Tanıtma ve Turizm Derneği»'ni kurmuş ve zaman zaman yabancı ülkelerden memleketimize davet ettiği mağaracılarla birlikte 40 yıl süreyle Türkiye mağaralarını incelemiştir. Türkiye’nin doğal değerlerini kendi deyimiyle bir "hobi" olarak yakından incelemiş, birçok bilinmeyen değerimizi ortaya çıkararak «Milli Parklar» kapsamına alınmasını sağlamıştır.

Hemen hemen Avrupa’nın tüm ülkelerine, Çin ve Amerika birleşik devletlerine davet edilmiş, birçok uluslararası kongreye ülkemizi temsilen katılmış, ülkemizde ve yabancı ülkelerde bu konuda sayısız konferanslar vermiştir.

Aygen, mağaracılığın dışında, Türkiye’nin doğal ve arkeolojik zenginlikleriyle ilgilenmiş, bu konuda birçok makale ve bildiri yayınlamıştır. Manavgat’ta ki dünyanın en büyük pınarı olan dumanlı mağarası ve bu bölgede yer alan roma suyolu, Likya şehirleri, Pamukkale travertenleri, nemrut'taki devasa heykeller araştırma yaptığı bazı arkeolojik zenginliklerimiz arasındadır. Aygen arkeolojiye olan bu merakını Türkiye’de batı Akdeniz’de hüküm sürmüş olan Likya imparatorluğuyla ilgili "The Blue Paradise of Lycia" ile pekiştirirerek yine Türkiye’nin tanıtımı için çok önemli bir kaynak daha oluşturmuştur. Mağaracılık çalışmalarına hiçbir dönem ara vermeyen 1992 yılında ülkemizin doğa sporları konusunda önde gelen kulüplerinden Todosk'un kurucu üyeleri arasında yer almıştır.

Dr. Aygen’in Türkiye’nin az bilinen arkeolojik ve doğal değerleri konularında 60.000'den fazla renkli dia ve 8 mm. lik zengin bir film koleksiyonu oluşturmuştur.

Büyük ebatlı (50x70 cm) 150 tabloluk bir fotoğraf koleksiyonunu Türkiye’nin çeşitli kentlerinde sergilemiştir.

1978–1988 yılları arasında Kaş’da denize karışan yeraltı dereleri üzerindeki karstik bilimsel araştırmalarını sürdürdükten sonra Antalya’ya yerleşmiş ve son yıllarına kadar yoğun bir şekilde konferans ve yayın faaliyetleriyle uğraşmıştır.

Dr. jeolog Temuçin Aygen, uzun süre mücadele ettiği hastalığa yenilerek 25 Ocak 2003 tarihinde, 81 yaşında Antalya’da hayata gözlerini kapatmıştır.

Temuçin Aygen yaptığı çalışmalar ve araştırmalarla Türkiye’de birçok gence örnek olmuştur ve örnek olmaya devem etmektedir. Hiç kuşkusuz Türkiye’de mağaracılık sporunun ve araştırmalarının bu aşamaya gelmesinde kendisinin çok büyük payı vardır. toprağı bol olsun...

www.tamag.org