ANTALYA MAĞARALARI

Antalya, mağara oluşumu bakımından oldukça zengin bir ilimizdir. İlimiz Toros dağ kuşağının eteklerinde kurulmuştur. Toros dağları ana iskelet bakımından genellikle kireç taşlarından (kalkerlerden) oluşmuştur. Mağaraların büyük bir çoğunluğu da bu jeolojik formasyonlar içinde bulunmaktadır. Antalya'da yaklaşık 500 kadar mağara bulunmuştur. Ancak sadece birkaç tanesi uluslararası önem taşımaktadır. Bunlardan; Antalya merkez ilçeye bağlı Prehistorik Karain Mağarası ile Alanya'daki Damlataş Mağarası turizme açılmış mağaralardır. Ayrıca; Altınbeşik, Düdensuyu Mağarası, Kocain Mağarası, Dim Mağarası ve Mavi Mağara en kısa zamanda turizme açılması gereken mağaralarımızdır.

Karain Mağarası
Antalya'nın 27 km kuzeybatısında bulunan Karain Mağarası, merkeze bağlı Yağca Köyü içindedir. Prehistorik tarih öncesi değeri olan mağara, Batı Toros kalker kuşağının tarverten ova ile teşkil ettiği sınırda, yamacın 80 m kadar üstünde, denizden 370 m kadar yükseklikte bulunmaktadır. Karain Mağarası, ilk kez 1919 yılında Antalya şehrinin kısa bir süre italya işgali altında kaldığı sırada italyan Gaiseppe Moretti tarafından bulunmuştur. Yapılan prehistorik araştırmalar ve kazılardan ortaya çıkan bulgulardan, Karain Mağarası'nın Orta Paleolitik (Yontma Taş Devri) çağlarında sürekli iskan gördüğü anlaşılmaktadır. Klasik çağlarda da bu iskanın devam ettiğini ve mağaranın kutsal bir adak ve tapınma yeri olarak kullanıldığını bilhassa dış duvarlar üzerindeki kitabelerden anlıyoruz. Karain Mağarası'ndaki kültür katları arasında, çakmak taşından yapılmış el baltaları, çeşitli kazıyıcılar süs takıları ve ok uçları ile su aygırı parçaları bulunmuştur. Karain Mağarası'na, basamak şeklinde düzenlenmiş bir patika ile çıkılmaktadır. Mağara içi elektrik ışığı ile aydınlatılmış olup kısmen turizme açılmıştır.

Beldibi Mağarası
Antalya bölgesinin ikinci önemli prehistorik merkezidir. Mezolitik Çağın seramikli ve seramiksiz bölümleri en güzel biçimde burada bulunan malzemelerle tanınmaktadır. Çakmak taşı gereçlerinin yanısıra çanak çömlek parçaları özellikle aşı boyası ile kayalar üzerine yapılmış yaban keçisi ve benzeri hayvan figürleri ilgi çekicidir. Karain Mağarası'nda eksik olan mezolitik kültürünü de bu yerleşme yeri tamamlamaktadır.

Kocain Mağarası
Antalya - merkezden 50 km kuzeyde Ahırtaş Köyü'nde bulunan bu mağaraya Burdur asfaltının 27. km'sinden kuzeye sapan yolla gidilmektedir. Mağara henüz turizme açılmamıştır. Mağara, boşluğunun (hacminin) büyüklüğü bakımından ülkemizin en büyük mağarasıdır. İçinde dev dikitler vardır. Bu dikitlerden çapı 8 m ve yüksekliği 35 m olanları vardır. Mağara, Ahırtaş Köyü'nün 2 km kuzeyindedir. Çıkış 2 saat, iniş ise l .5 saat sürmektedir. Mağaraya Ahırtaş Köyü içinden, Çakırlar köy yolundan ve Ahırtaş'ın Gökseki Mahallesi'nden olmak üzere 3 değişik yolla çıkılabilir.

Karataş - Semahöyük Mağarası
Antalya'ya 115 km uzaklıktadır. Karain ve Beldibi Mağaralarından sonra en eski yerleşim merkezi olarak bilinir. 1961 yılından beri kazılar yapılmaktadır. Bu bölgedeki en eski yerleşme "Bronz Çağı"dır.

Damlataş Mağarası
Damlataş Mağarası, 1948 yılında vapur iskelesi inşaatında kullanılmak üzere taş ocağı olarak tespit olunan bugünkü yerinde, bir dinamit ateşlenmesi sonucu bulunmuştur. Birbirinden güzel binlerce sarkıt ve dikitlerle süslü bu mağara hemen koruma altına alınıp mağara hakkında araştırmalara başlanmıştır.

Mağara hakkında ilk araştırmalar, Galip Dere tarafından yapıldı. Galip Dere, gazetelerin birinde 2. Dünya Savaşı zamanında atılan gaz bombalarından korunmak için bir mağaraya sığınan Almanların içinde astımlı olanların şifa bulduklarına dair bir haber okur. Mağaranın sağlık açısından faydası konusunda resmi incelemeler başlar. Doktor ve kimyagerlerden oluşan ekibin incelemelerinden sonra mağaranın astıma iyi geldiği tespit edilir.

Mağaranın kapısından içeri girince 45-50 m uzunluğunda bir geçit, 13-14 m çapında ve 15 m yüksekliğinde silindirik bir boşluk, ayrıca 15000 senede oluşmuş sütunlar vardır. Mağaranın iki katlı olan boşluğu 2500 metreküp hava ihtiva etmektedir. İçindeki ısı yaz-kış 22.3 derecedir. Mutlak nem 19.6 derece nispi nem %98'dir. Mağara dış tesirlerden arınmış olup havasında bol miktarda asit karbonik vardır. Hava basıncı deniz seviyesinden biraz aşağıda olmasına rağmen 760 mm dir.

Mağara boşluğunun tamamı 180-200 metrekaredir. Mağara etrafındaki kalınlık 10 m'yi bulduğu için çökme ihtimali yoktur. Senenin 5-6 ayında devamlı damlar.

Mağaranın Tıbbi Fonksiyonu : Mağaranın astıma iyi gelen dört vasfı olduğu tespit edilmiştir. Mağaranın ortamında bulunan normalde 8-10 misli fazla karbondioksit, yüksek oranda nem, alçak sühunet, radyoaktive gibi unsurların ilk ikisinin astıma iyi geldiği, diğer ikisinin de yardımcı faktör olarak kabul edildiği bilinmektedir.
Alanya'ya tedavi için gelen hastaların, öncelikle bir doktordan mağaraya girmesinde bir sakınca olmadığına dair rapor alarak, mağaranın ilgili memuruna baş vurması gerekmektedir. Tedavi süresince sembolik bir ücret ödenir.

Dim Mağarası
Alanya merkezinin 12 km doğusunda bulunan Cebereis Dağı'nın yamacındadır. Mağaraya Alanya Belediyesi'nin açtığı yolla ulaşım kolaylaştırılmıştır. Turizm açısından büyük bir önem taşıyan ağaranın batıya bakan bölümünde büyük ve geniş ağzı vardır. İçindeki sarkıt, dikit ve sütunları, havasının serinliği ile gezmeye değr yerlerden biridir.

Hasbahçe Mağarası
Alanya'nın Küçük Hasbahçe Mahallesi inişdibi mevkiinde şehire 4 km kadar uzaklıktadır. Damlataş Mağarası'ndan birkaç misli büyük olan mağarada henüz derinlemesine bir araştırma yapılmamıştır.
Kadı İni Mağarası
Alanya merkezinin 15 km kadar kuzeydoğu istkametinde, Çatak mevkii denilen yerde bulunmaktadır. Çevrede bulunan piknik yerleri buraya ayrı bir güzellik ve canlılık vermektedir.

Korsanlar Mağarası
Bu mağara, eskiden etrafına korku saçan korsanların soygunlardan elde ettikleri malları depoladıkları ve kaçırdıkları kızları tuttukları yer olarak ün salmıştır. Bu mağaranın tahminen l O m genişliğinde, 5-6 m yüksekliğinde olan ağız kısmı teknelerin rahatlıkla içeri girip çıkmalarına imkan verir. İçetiye girdiğinizde; cami kubbesi gibi insanın üzerini örten rengarenk taşlar ve deniz suyunun bittiği yerden kuzeye doğru uzanan karanlık tarifi imkansız güzellikte bir tablo gibi uzanır önünüzde.

Aşıklar Mağarası
Bu mağaranın sarkıt, dikit ve sütunlarla süslenmiş olan kapısı deniz seviyesinden 2 m yükseklikte ve insanın girebileceği büyüklüktedir.

Fosforlu Mağara
Korsanlar Mağarasına benzer bir görünüm arz eder. Mağaranın kapısı teknenin içeri girmesine uygun büyüklüktedir. Deniz dibinde çok güzel bir manzara mevcuttur.

Altınbeşik Mağarası - Düdensuyu Mağarası
Altınbeşik - Düdensuyu Mağarası, Antalya'nın İbradı ilçesinin Ürünlü Köyünde olup iki yolla gidilebilir: I. Yol; 55 km'lik dağ yolu olup Avasort (Yayla Alanı) Tefekli Çeşmesi, Moiz'in Hanı yolundan direk Ürünlü köyüne varan yoldur. II. Yol; Alanya yolundan ayrılan Konya yolu olup Akseki'ye 5 km kala sapan İbradı, Ormana içinden Urünlü'ye varan yoldur. Mağaraya l .5 saatte inilmekte ve 2 saatte çıkılmaktadır. Mağaranın denizden yüksekliği 450 m, Ürünlü Köyü'nün ise 750-800 m.'dir.

Bu mağara ilk kez 1966 yılında, Türkiye Speleoloji Derneği kurucu ve onur başkanı Dr. Temuçin Aygen tarafından, bölgede Oyrnapmar Barajı ile ilgili araştırmalar yaptığı sırada bulunmuştur. Altınbeşik ismi o zaman Temuçin Aygen tarafından verilmiştir. 1966-1967 yıllarında İngiliz ve Fransız mağaracıları ile ilk incelemeler yapılarak kamu oyuna tanıtılmıştır.

Ülkemizin uluslararası çapta bilimsel önemi bulunan bu mağara içinden çıkan su, yer altından Beyşehir Gölü ile bağlantılıdır. Altınbeşik-Düdensuyu Mağarası birkaç kat üzerine yapılmıştır. Mağaraya 200 m uzunluğundaki bir yer altı gölü üzerinden botla girilmektedir. Bu gölün sonunda şahane güzellikte traverten oluşumları vardır. Göl sonunda 44 m'lik dikey bir traverten oluşum üzerinden ikinci kata çıkılmakta ve orada da 130 m uzunlukta ince, uzun sığ bir göl başlamaktadır. İkinci katın sonuna kadar küçük gölcüklerle orta kısımda da göçük yapan çok büyük ve yüksek bir salondaki kalker blokları üzerinden 1.5 km kadar ilerlenebilmektedir. Mağaranın bu bölümü kısmen fosil duruma gelmiştir. Üst katta sağ ve sol tarafında olan yan kolların hepsi henüz araştırılmamıştır.

Altınbeşik- Düdensuyu Mağarasındaki speolojik araştırmalar henüz bitmemiştir. Zaten mağara turizme açıldığında da bütün sistemin dolaşılması söz konusu değildir, yukarıdaki ikinci katın ortalarına kadar mağaranın en fazla l km'lik kısmı turizme hazırlanacaktır. Altınbeşik - Düdensuyu Mağarası halen aktif bir sistem olduğundan bu durumu da gözetilerek turizme açılacaktır. Feyezan sırasında düden patlaması olmakta ve mağaradan çok büyük su çıkmaktadır.

Kaş ve civarında, yaz aylarında turistlerin ilgisini çeken ve gezilen deniz mağaraları vardır.

Kekova Adası Deniz Mağarası
Salyangoz Limanı (Karalos) yanında yer alan iki ağızlı küçük bir mağaradır.

Aşırlı Adası Deniz Mağarası
Kale (Demre)'nin iskelesi olarak kullanılan Çayağzı plajından, Kekova'ya giden ve Kale Köyüne (Simena) gelirken bu mağaranın önünden geçirilir. Üçüncü zamanda kalma kalkerler içinde, denizin aşındırmasıyla oluşmuş çok güzel bir mağaradır. Yaz aylarında turistlerin gezip-görmek için tercih ettikleri yerlerin başında gelmektedir.

Mavi Mağara
Kaş-Kalkan arasında deniz kıyısında olan Mavi Mağara, Kaşa 18 km. Kalkan'a ise 6 km uzaklıkta olup, Kapıtaş Plajı yakınlarındadır. Eskiden fok balıklarının içinde yaşadığı bilinen Mavi Mağara 1972 yılında Jeolog Dr. Temuçin Aygen tarafından bulunmuştur. Güneş ışıkları mağaranın içine deniz dibinden yansıyarak girmekte ve mavi parlak fosforesson rengi meydana getirmektedir. Mağara 50 m. uzunluğunda, 40 m genişliğinde ve 15 m yüksekliğindedir.

Güvencinlik Deniz Mağarası
İnce Burun'un arkasında yer alan bu mağara Kalkan'a 2 km mesafedederi. Güvercinlik Deniz Mağarası, çok sayıda yabani güvercini barındırmaktadır. Mağaranın içinden küçük bir yeraltı deresi denize karışır.

Güvercin İni Deniz Mağarası
Güvercinlik Mağarası'na 100 m uzaklıktadır. Küçük, dar ağızlı bir mağaradır. Yaklaşık 40 m uzunlukta olup tavanı da yüksektir.

İncirli Deniz Mağarası
Finike'ye 1.5 km mesafededir. İçinde yeraltı gölü bulunmaktadır. Kaş ve çevresinde aşağıdaki kara mağarları da mevcuttur.

Hıdırellez Mağarası
Kaş ilçesinin güneyinde ve karşısındaki Limanağzı Koyu'nda bulunan bir mağaradır. Halk tarafından Hıdırellez zamanında ziyaret edildiği için buraya bu isim verilmiştir. İçinden yeraltı deresi de akan mağarada ilk Hristiyanlık döneminden kalma fresklerin olduğu bilinmektedir.

İnbaş Mağarası
Kalkan bucağına bağlı Bezirgan Köyü'nün sahilinden biraz içeride kalan İnbaş mevkiinde oldukça büyük bir mağaradır. Yol, yakınına kadar gitmektedir.

Bayındır Mağarası

Halk arasında "Elif Mağarası" da denilen küçük bir mağaradır. Bayındır Köyü'nün Limanağzı mevkiinde bulunmaktadır.

Akbaş/Zeytinlitaş Mağarası
Serik İlçesi'nin 18 km. kuzeyinde Akbaş Köyü Gökçeler Mahallesi'nde Zeytinlitaş adlı kayanın zemininde yer alır. Mısır elde etmek için taş kırma çalışmaları sırasında rastlantıyla ortaya çıkmıştır, iki galeriden oluşur. Zemininde su vardır. Gözalıcı, ince sarkıt ve dikitleriyle dikkati çeker.

Zeytinlitaş Mağarası'na ulaşmak için Serik'ten Akbaş Köyü'ne doğru giderken 18. km. den sağa sapılıp 300 m. kadar stabilize yol izlenecek. Mağara karşınızdadır.

www.antalya.gov.tr